18 Ocak’ta, Pazar sabahı, La Paz’a yağan şiddetli yağmurun ardından güneş ortaya çıktı, şehrin sokaklarını bir uçtan öbür uca dolaşan yürüyüşçülerin şemsiyelerini kurutuyordu. Seferberlik, 25 Ocak’ta oylanacak yeni anayasaya destek vermeyi amaçlıyor.
Boynunun etrafından sarkan yerli whipala (gökkuşağı renklerinden oluşan) bayrağıyla bir La Paz sakini, Eddie Mamani arkasında çalan bandonun sesinden duyulmak için yüksek sesle konuşuyor. “Uzun yıllar boyunca tüm Bolivyalılar için yönetmeyen sağ görülü politikacılar tarafından sömürüldük. Bugün, çocuklarımız ve torunlarımız için yürüyoruz.”
Yaklaşık olarak beş bloğa yayılan yürüyüş, Başkan Evo Morales’in partisi olan Sosyalizme Doğru Hareketi’nin (MAS) beyaz, mavi ve siyah bayraklarıyla doluydu. Havai fişek sesleri, geçmek için yürüyüşü bekleyen otomobil ve otobüslerin korna seslerine karışıyordu. Morales posterleri kalabalıkta aşağı yukarı inip kalkarken ve yeni anayasanın kopyaları çevreden izleyenlere dağıtılırken yürüyüşçüler bağırıyordu: “Sí, Sí, Sí! Vamos por el Si”, seçmenleri yaklaşan oylamada ‘evet’ oyu vermeye davet ediyordu. Kamuoyu yoklamaları anayasanın kabul edileceğini gösteriyor.
Bolivya’nın gaz kaynaklarının kamulaştırılmasıyla birlikte, anayasanın yeniden yazılması da Morales’in 2005 başkanlık seçimi kampanyası boyunca verdiği başlıca sözlerdendi. Bu yeni anayasaya giden yol uzun, karmaşık ve sık sık şiddetli bir yol oldu. Bu süreçteki anahtar olaylardan biri 2 Temmuz 2006’da anayasayı yeniden yazacak kurcu meclis üyelerinin seçimiydi. Daha sonra, Aralık 2007’de, yeni anayasa muhalefetin boykot ettiği Oruro’daki meclis oturumunda sunuldu. Sokak çatışmaları ve politik mitinglerle geçen aylardan sonra Bolivya kongresi geçtiğimiz 21 Ekim’de yeni anayasa taslağını onayladı. Birçok yönden bu muhtelif basamaklar 25 Ocak’taki oylamayla sonuçlanacak.
Diğer önemli değişikliklerin arasında, devlete Bolivya ekonomisine, gaz ve petrol işletmeciliğine katılımı içeren daha geniş müdahale izni veriyor. Anayasa, çokuluslu bir devlet olarak Bolivya’ya, ülkedeki yerlilerin ve Afro-Bolivyalıların farklılıklarını yansıtmasını resmileştiriyor.Ülkedeki 36 ayrı yerli dilinin resmi dil olarak kullanılmasını resmen düzenliyor. Yeni anayasa aynı zamanda ülke üzerindeki yerlilere özerklik veriyor, kendi topluluklarını yönetmelerine olanak tanıyor. Yerli topluluklarına tanınan bu özerklik, muhalefetin hakim olduğu bölgelerdeki sağcı valilerin gücünü baltalayabilir. Yeni anayasa aynı zamanda muhalefet kontrolündeki Senato’daki koltuk sayısını ve yerli topluluklar tarafından seçilecek senatörlere özel ayrılmış koltukların sayısını arttırıyor.
Anayasayı eleştiren diğerleri gibi, La Paz sakinlerinin yüzde 30’u gibi Rolando da yerli halka verilen kapsamlı haklar konusunda heyecanlı değil. Beyzbol şapkası ve sakalıyla Rolando, yeni anayasaya destek oyu vermeyeceğini söylüyor, çünkü ona göre anayasa tüm Bolivyalılar için yazılmadı. Sadece kırsal ve yerli toplulukların haklarını hesaba katıyor. Bu anayasaya dair sıkça duyulan bir eleştiri. Anayasa şimdiye dek, kendisini yerli olarak tanımlayan nüfusun yüzde 62’sini ve neredeyse aynı oranda olan açlık sınırının altında yaşayanları tamamen hesaba katmadı. Yeni anayasayı destekleyenlerin çoğu bunu yapıyor, çünkü yeni anayasa “originarios”a, yüzyıllar boyunca yok sayılan Bolivya yerlilerine uzun süre gecikmiş haklar veriyor.
Anayasanın bir başka anlamı da şu ki, anayasanın yönü dini inançlarla ilgileniyor. Mevcut anayasada, “Devlet, Apostolik Roman Katolik inancını tanır ve destekler. Diğer inançların/ibadetlerin yerine getirilmesini garanti altına alır” deniliyor. Yeni anayasada ise “Devlet, dini ve manevi inanç özgürlüğüne saygı duyar ve dünya görüşüyle uyum içinde onları güvence altına alır. Devlet, dinden bağımsızdır” deniliyor. Kilise ve devletin ayrılığından korkanlara ek olarak çoğu eleştiri, bu değişikliğin hükümete eşcinsel evliliğine izin verme ve kürtajı yasallaştırma kapısını açtığını söylüyor. Maalesef, böylesine ihtiyaç duyularak ısrarla istenen politika değişikliklerinin mevcut hükümetin gündeminde olduğunu gösteren hiçbir işaret yok.
Yeni anayasa yönetiminde, verimli topraklar devlet tarafından parçalanmayacak ama verimsiz topraklar dağıtılacak, yeni toprak alımlarındaki -5 bin 10 bin hektar arası- üst fiyat sınırı ayrı ayrı oylanacak. Toprak reformu, yeni anayasanın Bolivya solu tarafından en çok eleştirilen tarafı. Eleştiriler, yeni anayasanın Bolivya topraklarının büyük kısmının sadece birkaç zengin ailenin elinde bulunduğu gerçeği konusunda daha ileri gitmesi gerektiğini dile getiriyor. Bu zayıf toprak reformları, sağcılara başlıca tavizi veriyor; Bolivya’nın verimli topraklarının çoğu şu anda muhalif valiler tarafından kontrol edilen doğu bölgelerinde yer alıyor.
Muhalefete sunulan bir başka taviz olarak görülen şey ise önceki taslaklarda izin verilenin aksine, şu anki taslak anayasanın Morales’in iki dönem daha aday olmasını engellemesi. Eğer yeni anayasa kabul edilirse Morales Aralık 2009’daki seçimlerde birbirini takip eden son dönem için aday olacak.
Önümüzdeki günler yeni anayasayı destekleyen ve ona karşı çıkan yürüyüşlerle dolu geçecek. Pazar seferberliği gelecek şeylerin ön gösterimiydi. Yürüyüşlerde MAS bayrağını dalgalandıranlardan olan ve kendisini ‘sadece başka bir Bolivya yurttaşı’ olarak tanımlayan Max, yeni anayasayı desteklediğini, çünkü ona göre bu anayasa Bolivya tarihi boyunca sahip olunan anayasaların en iyisi. Max aynı zamanda anayasanın kurucu mecliste geliştirilmesi yöntemini beğeniyor, ‘tüm Bolivyalılar tarafından’ yazıldığına ve liderlerinin dürüstlüklerini korumalarına yardım edeceğine inanıyor.
Yürüyüş kollarından biri, ortasında Evo Morales figürü olan dev bir balonun şişirildiği, düzinelerce insanın yeni anayasa kitapçıklarını ve MAS’ın yeni yıl takvimini dağıttığı bir parkta sona eriyor. Bölgedeki bir grup insan arabalarının tamponlarına ‘Si’ (evet) yazan çıkartmalar yapıştırırken, başka bir kadın yakındaki köprünün parmaklıklarından aynı çıkartmaları düzenli olarak söküyor.
Kahverengi saçlı MAS aktivisti Lourdes Calla, bir ‘wiphala’ bayrağı örüyor ve yakınlardaki şarkının ritmiyle zıplıyor. “Tüm Bolivyalıların eşitliği için yeni anayasaya destek oyu kullanacağım. Üst ya da alt ekonomik sınıflar olmamalı, hepimiz Bolivyalıyız. Yeni anayasa tarihi bir demokratik süreç vasıtasıyla oluşturuldu ve yerliler ile kırsal toplulukların haklarını savunuyor. Şimdi, bu hakları uygulamaya koyma zamanı” diyor.
Benjamin Dangl’ın http://towardfreedom.com/home/content/view/1507/1/ adresinde yer alan izlenimlerinden çevrilmiştir.
Benjamin Dangl, Bolivya’da yaşıyor ve “Ateşin Bedeli: Kaynak Savaşları ve Bolivya’da Sosyal Hareketler” kitabının yazarı. Aynı zamanda towardfreedom.com editörü.
0 Responses to ¿Sí o No? Bolivyalılar yeni anayasa oylaması için seferber oldu