Content feed Comments Feed

Gabriel Kolko: Gazze’yi anlamak

21 Ocak 2009 Çarşamba


Tarih, İsrail’in Gazze’de Filistinlilere karşı savaşını nasıl anlatacak? Bu defa kurbanların torunları tarafından yapılan başka bir soykırım mı? Hırslı İsrailli politikacılar tarafından 10 Şubat’ta gerçekleşecek seçimlerde oyları kazanmak için yapılmış bir seçim hilesi mi? Yeni Amerikan silahları için bir deneme alanı mı? Ya da Obama yönetimini İran karşıtı bir duruşa mahkum etme girişimi mi? 2006’da Lübnan’da Hizbullah’a karşı savaşındaki feci yenilgi sonrası askeri ‘güvenilirliğini’ kurma denemesi mi? Muhtemelen bunların hepsi… Ve fazlası.

Fakat bir şey kesin. İsrail, kendi iddia ettiği her kaybına karşılık en az 100 Filistinliyi öldürdü, dünyanın büyük bölümünde dehşet yaratan uçsuz bucaksız orantısızlık, sayısız insanı seferber eden yeni bir neden yarattı –belki de Vietnam Savaşı karşıtı hareket kadar güçlü-. Kendi kendini dışlanmış bir ulus yaptı –ABD ve birkaç ülke haricinde-. Hepsinden öte, bütün Müslüman dünyasını ateşledi.

Yaklaşık 30 yıl süreyle CIA’de üst düzey görevlerde bulunmuş bir ‘şahin’ olan ve bugün Başkan Obama’nın birçok danışmanından biri olarak Bruce Riedel şöyle yazdı: “İsrail-Filistin çatışması, El Kaide için başlıca tükenme konusu” ve “Müslümanlar, tüm durumlarda düşünmeyi ve eylemi aşılayan ve ümmeti, El Kaide’nin amacının doğruluğuna ikna etmek için kullanılan bir toplu ağlama haline gelen İsrail’in kurulmasının haksızlığı konusunda derin duygular hissediyorlar.” Bu, Gazze’den önceydi. Dünyanın büyük kısmı şimdi İsrail’den nefret ediyor ancak bundan ziyade İsrail vahşetinin sonuçlarıyla birlikte gelecek olanlar yıllarca canlı kalacak. Müslüman radikaller şimdi daha güçlü hale gelecek.

Savaş suçlarının sorumlulukları şimdi haklı olarak birçoğu 60 yıldan fazla zaman önce Nazilerin ellerinde acı çeken ailelerden gelen ve şimdi dünya genelinde 1945 sonrası yaşanan çok daha büyük ölümlerin hiçbir önemi yokmuş gibi Nazi soykırımının tek trajedi olduğunu iddia eden İsraillilere yöneltiliyor. Birleşmiş Milletler ve insan hakları grupları İsrail’in, muazzam ateş gücüyle, birçoğu yasadışı olan fosfor bombalarıyla öldürülen 1300’den fazla Gazzeliye karşı dürüst olmasını talep ediyor. İsrail, üst düzey yetkililerini savaş suçundan sorumlu tutulmaları karşısında kendilerini savunmaya hazır olmaları konusunda çoktan hazırlamış durumda ve İsrail Adalet Bakanı Menahem Mazuz birkaç hafta önce hükümeti “uluslararası dava dalgası” beklentisi konusunda uyardı.

İsrail şimdi bölgedeki jeopolitik sonuçlarla yaşamak zorunda kalacak. İsrail, komşuluk yaptığı Arap devletleriyle ve diğer Müslüman ülkelerle ilişkilerini belki de onarılamaz biçimde tehlikeye sokmuş durumda. Katar ve Moritanya halihazırda İsrail ile diplomatik ilişkilerini askıya aldı. Bu ülkelerin yönetici sınıfları İsrail’i cezalandırmayı daha az istiyor fakat Arap kitleleri bunu talep ediyor ve yöneticiler olarak durumlarını tehlikeye atıyor.

Daha da önemlisi, İsrail’i on yıllardır sadakatle desteklemesine, ona en modern silahları yağdırmasına ve diplomatik koruma vermesine rağmen ABD şu anda ekonomik krizde ve Arapların parasına (petrol ithalatından bahsetmiyorum) daha önce olmadığı kadar ihtiyacı var. Bu çok önemli müttefikliğin sağlamlığı şimdi test edilecekti.

Başlangıcından beri, maçoluk tutkusu –kendini savunma olarak adlandırılan- çoğunlukla Siyonizm olarak nitelendirildi ve A. D. Gordon gibi idealistler olmasına rağmen ana görüş gitgide kendilerini kuşatmış Araplara şiddetli tepkiye zorluyor. Askeri övgü artıyor, bundan dolayı İsrail bugün en modern askeri ve nükleer silahlarla donanmış ve kaçınılmaz şekilde meydan okunacak bölgesel bir Sparta devleti.

İsrail’in öde gelen savaş karşıtı aktivistlerinden olan Uri Avnery, geçenlerde şöyle yazdı: “…etrafımızdaki yüz milyonlarca Arap… Hamas savaşçılarını Arap ulusunun kahramanları olarak görecekler. Ama aynı zamanda kendi rejimlerini de tüm çıplaklığıyla görecekler: dalkavuk, aşağılık, rüşvetçi ve hain… Bu savaşın tamamen çılgınlık olduğu önümüzdeki yıllarda açık hale gelecek.”

Bir başka trajedinin arasında daha yaşıyoruz ve trajediler yüzyıllar boyunca dünya tarihinin esası olmuştur. Şimdi cellatlar, eski kurbanlar ve onların torunları.

http://counterpunch.org/ adresinde yayımlanan makaleden çevrilmiştir.

Gabriel Kolko: Önde gelen modern savaş tarihçisi. “Savaş Yüzyılı: 1914’den Bu Yana Entrikalar, Çatışmalar ve Toplum”, “Başka Bir Savaş Yüzyılı mı?”, “Savaş Çağı: ABD Dünyaya Karşı”, “Bir Savaşın Anatomisi: Vietnam, ABD ve Modern Tarihsel Tecrübe” kitaplarının yazarı. Son kitabı ise “Sosyalizmden Sonra”.

0 Responses to Gabriel Kolko: Gazze’yi anlamak

Yorum Gönder

Blog içi arama

En çok okunanlar

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

İzleyiciler

Günlük Arşivi