Content feed Comments Feed


ABD'li gazeteci Paul Craig Roberts, ABD medyası içinde gerçeklerin farkında olan kesimin yaşadığı zorlukları ve ABD anaakım medyasının "hal-i pürmelal"ini gözler önüne seren bir yazı kaleme aldı:

"Amerikan basını hiçbir zaman çok iyi olmadı. Bugünlerde berbat durumdalar. İnsanlar bilgilenmeye niyetlenirlerse yabancı haber kanallarına, internet sitelerine, internetten ulaşılabilen gazetelere ya da çeşitli şehirlerde türeyen alternatif gazetelere yönelmeliler. Murdoch’un Fox “News”inin, CNN’in başında oturan ya da New York Times’ı okuyan birinin beyni propaganda ile kolayca yıkanabiliyor.

Muhafazakarlar bu konuda kafalarını onaylarcasına öne arkaya sallamadan söyleyeyim, ben “liberal medyaya” değinmiyorum. Ben, ABD hükümetinden ve İsrail lobisinden dağıtılanları kastediyorum.

Neo-muhafazakar Bush rejimi Amerikalıları, yarım yamalak laik Arap ülkesi olan Irak denilen ülke nedeniyle tehlikede olduklarına Judith Miller, New York Times veya Murdoch’un Fox “News”i aracılığıyla propagandayla besleyerek ikna etmişti. Medya Irak’ın petrol gelirlerini elde etmenin kolay yolunu bulmuştu ve ABD’lileri Irak’ta bulunmayan “kitle imha silahları” tehlikesinden kurtulmaya ikna etmişti.

7 yıldır yalan ve aldatmaya dayanan gayrı meşru Irak ve Afganistan istilalarını rasyonelleştiren de ABD’nin aynı propagandacı yazılı ve televizyon medyasıydı.

İsrail’in Gazze’deki savaş suçlarını “haber yorumu” adı altında sadece İsrail propagandası sağlayan da aynı medya.

ABD’lilerin yasalar ihlal edilerek, izinsiz olarak, illegal biçimde gözetlenmesi ile sızdırılan bilgileri Ulusal Güvenlik Teşkilatı’ndan alarak 1 yıl süreyle aniden yükselişe geçen New York Times’tır. “Liberal” New York Times, yasadışı davranışlarının gölgesi altında yeniden seçilememe riski ile yüz yüze olan Bush hakkındaki bir hikayeyi saklamayı kabul etmişti.

Muhafazakârlar, açıklama ve yorum sayfalarının ‘neo-con’lar (yeni muhafazakarlar) ve sempatizanları tarafından kontrol edildiği gerçeğine karşın Washington Post’un “liberal medya” olduğunu düşünüyorlar.

Savaşlara koştururken ve savaşlar süresince Amerikan basını hükümet için propagandacı olagelmiştir. Yegâne istisnalar, Vietnam Savaşı’nın son safhalarında ve Orta Amerika’daki Sandinista karşıtı çatışmalarda görülmüştür. Karen de Young ve başkaları dürüstçe kontralar ve Sandinistlerle röportaj yapmayı denemişlerdi ve hükümetin yalanlarıyla kandırılmış “yurtseverler” tarafından şeytan gibi gösterilmişlerdi.

Muhafazakârlar, aslında bütün basın Amerikalıların gözlerini açan birçok gerçeğe uygun haber yapmışken Vietnam Savaşı’nın kaybedilmesi nedeniyle hâlâ “liberal” medyayı suçluyorlar.

ABD hükümetinin duruşu karşısındaki sadakat kesildiğinde muhafazakarlar bunu “liberallik” olarak görüyorlar. Propagandalar hükümetin yalanlarını desteklediğinde ise muhafazakârlar bunu “yurtseverlik” olarak adlandırıyorlar.

Bununla birlikte, benzer şekilde Demokrat Başkan Clinton bir avuç zengine ve Murdoch’a izin verip ABD medyası birkaç şirketin elinde toplandığında Amerikan medyasında bağımsız habercilik yok olduğu. Bu, Amerikan haberciliğinin sonuydu.

Gazeteciler medya yönetimlerinden kayboldular ve yerlerini şirketlerin reklam gelir kaynaklarını ve tabii ki dev şirketlerin değerlerinden oluşan yayıncılık lisanslarını kontrol eden hükümeti gücendirmeyecek bakış açısına sahip reklam yöneticilerine bıraktılar. Bugün muhabirler patronlarının duymak istedikleri haberleri yazıyorlar ya da kovuluyorlar. Editörlerin bugünkü fonksiyonu, halka rahatsız edici bilgilerin ulaşmamasını garanti altına almak.

Halk yavaşça aldatılıyor ve yazılı basın ölüyor. The New York Times, Chicago Tribune, Los Angeles Times; hepsi çaresiz durumda.

Amerikalılar hâlâ havaalanlarının bekleme salonlarına, doktor muayenehanelerine ve çalışma merkezlerine üflenen Fox “News” ve CNN propagandalarına bağımlı durumda. İnsanlar bana güvenilir bilgileri nereden alabileceklerini soruyorlar. Onlara, yükümlülüklerini yerine getirmedikçe hedeflerine ulaşamayacaklarını söylüyorum.

İran Pres Tv, Russia Today veya El Cezire gibi İngilizce yayın yapan yabancı kanallara ulaşabilen insanlar, dünyanın ABD basını tarafından şeytan gibi gösterilen bu bölümüne dair haberler alabiliyorlar.

BBC News, kendisini korurken ABD, İngiltere ve İsrail hükümetlerinin bakışlarını da sunmak şartıyla hâlâ gerçek haberler veriyor. Hem Asia Times hem de Haaretz gibi İsrail gazeteleri online olarak İngilizce okunabiliyor. Bazı başka gazeteler de var ve hepsi Amerikalıların kendi medyalarında asla göremeyecekleri bilgileri sunuyorlar. Haaretz gibi, İsrail hükümeti ile ilgili gerçekleri verebilen bir ABD gazetesi kapatılabilirdi.

Düzenli ilkeler üzerine kurulmuş dürüst haberleri bulabileceğiniz tek ABD yazılı basın kaynağı McClatchy gazeteleridir.

Amerikalıların yazılı basına olan düşkünlüğü haftalık ya da on beş günlük yayımlanan alternatif gazetelere dönmeli. Fakat haberler ve yorumlar çoğunlukla muhteşem olmalı…

Alternatif medya, çoğunlukla adalet duygusu ve gerçek tutkusuyla motive olmuş insanları çocuklarıdır. Böyle insanlar Amerikan “anaakım medyasında” nesli tükenen türler durumuna geliyor. Amerikalıların özgür basını şu anda online ve alternatif medyada. “Anaakım medyanın” görevi ürünleri satmak ve hükümet ile rant çevreleri için seyircilerin beynini yıkamak. Amerikalılar bunlara abone olarak kendi beyinlerinin yıkanmasına destek oluyor."

Paul Craig Roberts: The Wall Street Journal yardımcı editöri ve köşe yazarı, Business Week köşe yazarı, Scripps Howard gazetesi köşe yazarı.

http://counterpunch.org/roberts01082009.html adresinde yer alan yazıdan çevrilmiştir.

0 Responses to Haberdar bir Amerikalı olmanın zorluğu

Yorum Gönder

Blog içi arama

En çok okunanlar

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

İzleyiciler

Günlük Arşivi