Hükümetimiz Afganistan’a neden fazladan 30 bin ABD askeri gönderiyor? Şimdiye kadar, Obama hükümetinin üyelerinden hiçbiri bu soruyu yanıtlayabilecek gibi görünmüyor. Geçen hafta, The Nation’dan (ABD’de yayımlanan haftalık bir dergi) Robert Dreyfuss Savunma Bakanı Robert Gates’e ve Amiral Mike Mullen’e, Afganistan’daki birlik sayısının neden ikiye katlanmaya çalışıldığını sorma şansını buldu. İkisi de Afganistan’daki savaşla ilgili 3-5 yıllık bir zaman dilimi açısından düşünülürken, şu anki hedeflerinin belirsiz olduğunu söylediler. Dahası, bu fazladan tugayları gönderme konusunda son karar henüz verilmedi.
Dreydfuss’un söylediği gibi, gerçek şu ki son kararın henüz verilmemesi kilit nokta, çünkü bu 30 bin fazladan askerin neyin üstesinden gelmesinin imkân dahilinde olduğu ile ilgili çok ihtiyaç duyulan kamusal tartışmaya kapıyı hafifçe aralıyor. Ele alınması gereken sorunların büyük kısmı şu ki, bu ekstra birlikler yalnız başlarına Afganistan, Pakistan ve ABD için devamlı bir barışı güvence altına alabilecek mi? Bu büyük oranda ihtimal dışı görünüyor, isyancıları hedef alan her askeri operasyon göz önünde bulundurulursa -15 militanı ve 16 masum sivili öldüren dünkü gibi- sadece ABD’ye karşı Afgan öfkesinin şiddetini körükler.
Evimizdeki ekonomik krizi ve bu savaşın faturasının çoğunun borç para ile ödendiğini göz önünde bulundurursak, bu artışın faturasını nasıl karşılamayı planladığımızı sormalıyız. Ve on binlerce fazladan asker teslim etmek savaş yüzünden mahvolmuş yüzde 40’ı işsiz ve 5 milyondan fazlası açlık sınırının altında olan bir ülkeye yardım etmenin en iyi yolu mu? Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde Afganistan uzmanı olan Karin von Hippel gibi artış destekçileri fazladan 30 bin askerin psikolojik etki yapacağını ileri sürüyor. Fakat insani yardım göndermek, iş yaratmak ve Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’un son olarak adlandırdığı şekliye Afganistan’ı bir “narko-ülke” (uyuşturucu tekellerince kontrol edilen ülke) olmaktan kurtarmak daha derin psikolojik etki yapmaz mı?
Belki de Boston Üniversitesi’nde uluslararası ilişkiler profesörü ve “Gücün Sınırları: Amerikan Ayrıcalıklarının Sonu” kitabının yazarı olan Andrew Bacevich, 25 Ocak tarihli New York Times’ta en iyi şekilde ifade etti:
“İşlerin yanlış yöne yönlendiğine dair net bir fikir birliği var. Benim için belirsiz olan şey, 30 bin fazladan asker gönderilmesinin bu durumu değiştirmek için neden olmazsa olmaz adım olduğu. Benim anladığım müttefik kuvvetlerin Afganistan’daki daha büyük amacının, modern birleşik Afganistan gibi gösterecek yaşam biçimini getirmek olduğu. Bu gerçekçi olmayan bir hedef olabilir. 30 bin fazladan asker göndermek paraları ve hayatları fare deliğine atmak olabilir.”
Parayı ve hayatları bir fare deliğinin içine atmak, aslında Afganistan’da kaç askerin gerektiğini matematiksel olarak çözen Derrick Crowe’un Daily Kos’ta kurduğu şey. Crowe, ordunun kendi standartlarına göre Afganistan genelinde isyanı bastırmanın 655 bin askeri gerektirebileceğine işaret ediyor veya ordunun basitçe 14 milyon Peştun gibi destekçi akınının peşinden gitmeyi istemesi halinde hâlâ 230 bin askerden söz ediyoruz.
Sorun buysa, o halde neden 30 bin asker gönderiyoruz? Bu bizi, bunun uzun süreli, Vietnam bataklığı boyutlarındaki kazanılamaz savaşın sadece başlangıcı fikrine alışık hale mi getirecek? Başkan Yardımcısı Biden, vahşi biçimde Afganistan’da başlangıçtaki askeri gerginlikteki kayıplara göre “yükseliş” olacağını belirledi. Şu ana kadar sadece 2008’de 155 olmak üzere 600’den fazla ABD askerini kaybettik, binlerce Afgan sivil kaybı hakkında bir şey söylemiyorum bile. Bu “yükselişte” ne kadar kişinin daha öleceğini tasavvur edin. Artışın her aşamada neye mal olacağını tasavvur edin ve ondan sonra tartışmayı bırakıp etraflıca bir çözüm düşünmeye başlayın.
Orijinalini kaleme alan: ZP Heller
http://towardfreedom.com/home/content/view/1517/1/ adresinde yer alan yazıdan çevrilmiştir.
0 Responses to Afganistan’daki askeri artışı yeniden düşünmek