Content feed Comments Feed

Gazeteci Volodya Vagner, geçtiğimiz haftalarda Rusya’da gerçekleşen ve Vladimir Putin’in bir kez daha ezici çoğunlukla başkan seçildiği seçim sürecine ve bu süreçte ülke solunun konumlanışına dair, ilgili kesimlerin görüşlerinin de yer aldığı bir haber çalışması gerçekleştirdi.


Rusya’nın geçtiğimiz haftalarda gerçekleşen başkanlık seçimlerinde neredeyse bütün adaylar iştirak ettikleri şeyin bir gösteri olduğunu açık şekilde kabul ettiler. Ve beklendiği üzere gösterinin yönetmeni kazandı. Rakipleri arasındaki küfür yüklü bağrışmalı boy ölçüşmeler ve fiziksel meydan okumaların eşlik ettiği televizyon tartışmalarını incelikle atladıktan sonra Rusya Başkanı Vladimir Putin 18 Mart’ta ezici bir şekilde yeniden seçildi. Seçim koşuşturmacasının gerçek sorusu hiçbir zaman kimin kazanacağı olmadı, bunun yerine Putin’in zaferinin ne kadar meşru olacağı oldu.

18 yılı aşan görev süresinin ardından Rus diktatörün iktidarı kavraması her zamanki gibi sağlam görünüyor. Kendisine karşı yarışacak sadece muhalif karikatürlerinin –ya tamamen destek görmeyen ya da Kremlin’e sadık- yer aldığı “gözetimli demokrasi”nin olduğu ince ayarlı bir sistem ile Putin seçimlerin sonucuna dair endişelenmeksizin ülkeyi yönetiyor. Garantiye almak için, resmi seçim sonuçları rutin bir şekilde tahrif edilerek başkanın galibiyeti daha öteye yükseltiliyor. Altı yıl önceki seçimde meydana gelen yaygın ve aşikâr hilenin ardından ülke, 90’ların başından bu yana en büyük muhalefet protestolarına şahit oldu.

Bu seçimde de geleneksel senaryo izlendi. Ülke muhalefetinin önde gelen ismi Alexey Navalny’nin seçime katılması engellenirken, bu durum Navalny’nin destekçilerini seçimi boykot etmeye ve bunun yerine gönüllü olarak gözlemci olmaya davet etmesine neden oldu. Seçime katılmasına izin verilen adaylar çeşitli tekrar eden karakterlerden oluşuyordu. Putin’e sadık olan ve alametifarikası olan öfke nöbetleri son birkaç seçimde sağ siyasette hüsrana yol açan milliyetçi Vladimir Jirinovski, ancak yüzde 6’nın altında oy aldı. Daha önceki adaylıklarından da bilinen kıdemli liberal Grigory Yavlinsky de yüzde 1’in biraz üstünde oy aldı. Bazı taze yüzler de vardı: liberal televizyon ünlüsü Ksenia Sobchak ve Komünist Parti adayı Pavel Grudinin. Sobchak altı yıl önce protesto hareketine katılmışken, seçim kampanyasına yaygın biçimde Kremlin dalaveresi denilerek güvenilmedi. Putin’in geçmişte ölen siyasi danışmanı ve Petersburg belediye başkanının kızı olarak Sobchak müesses nizamın bir parçası. Yüzde 2’den az oy aldı.

Komünist Parti’nin (Rusya Federasyonu Komünist Partisi/KPRF) kendi daimi başkanının sahaya sürmeyip Gennady Zyuganov’un adaylığını yinelememesi, bu seçimin alışılagelmiş senaryodan en göze çarpan sapması oldu. Komünist Parti’nin adayı Grudinin yüzde 12’den biraz az oy alarak ikinci geldi. Bu, Rusya siyaseti için umut verici bir işaret olarak değerlendirilebilir miydi? Rusya soluna soracak olursanız hayır.

Aleksey Gaskarov, Moskova’daki bir kafede Green Week Leftly’ye, “Sol içinde kimse KPRF’yi bir sol güç olarak görmüyor” diyor. 32 yaşındaki Gaskarov, genç Rusya solunun en göze çarpan temsilcilerinden. 2011-2012 protesto hareketinin epey öncesinde kendisini çevre hareketi ve antifaşist hareket içinde yetenekli bir örgütçü olarak kabul ettirmişti. Rusya’nın parçalı muhalefeti 2012 ilkbaharında ortak bir koordinasyon meclisi seçtiğinde Gaskarov en geniş desteği alan sol adaydı. Putin’in daha sonra aynı yıl içerisinde muhalefete yönelik kısıtlamasıyla Gaskarov üç buçuk yılını bir cezaevinde geçirdi. Gaskarov bu kez boykotu savundu. İğrenerek, “KPRF, tek başarısı gerçek Rusya solunun gelişmesini yavaşlatmak olan bir rezil soytarılar topluluğu” diyor. Gaskarov’a göre, Rusya solunun çoğunluğunun gözünde KPRF olumlu bir güç teşkil etmiyor.

Siyaset bilimci Ilya Matveev’e göre KPRF, Kremlin yönetimindeki sahte demokrasi oyununda da düpedüz rol oynuyor. 29 yaşındaki Matveev, Rusya solunun önde gelen genç entelektüellerinden. Genellikle bir Saint Petersburg üniversitesinde ders verse de, bu bahar kentteki sosyalist bir mekânda Putin’in ekonomisine ilişkin bağımsız dersler dizisi düzenliyor. Kendini dikkatle izleyen genç bir dinleyici kitlesi önünde başka şeylerin yanında Rusya’nın azalan oranlı vergi hukukunun oligarklara nasıl fayda sağladığını ve ülkenin vahşi sınıf ayrımına nasıl katkı sunduğunu ele alıyor. Green Left Weekly’ye, Rusya Federasyonu Komünist Partisi’nin ismine karşın Rusya’daki aşırı eşitsizliğe yönelik neden bir tehdit olmadığını açıklıyor. “Partinin sol politikalarla esasen hiçbir ilgisi yok. Rusya milliyetçiliği unsurlarıyla Sovyet vatanseverliği üzerinde temellenmiş olan programları muhafazakâr. Oligarkları eleştiren, fakat bunu Putin’i ya da sistemi sorgulamaksızın yapan muğlak bir popülist söylemleri var” diye anlatıyor.

Matveev’e göre, partinin şimdi yeni bir aday göstermesi bir yenilenme işareti değil. Partinin demir yumruklu patronu Zyuganov’un, tayin edilen rolünü yerine getirmek için çok az rağbet gören bir hale geldiğine inanıyor. Matveev, “Yeni bir aday göstermek için Kremlin’den dürtüklendiklerine inanıyorum. Rejim, Zyuganov’un almasına razı oldukları oya erişemeyeceğinden ve böylece seçimin meşruiyetini baltalayacağından korktu” şeklinde açıklıyor. Çözüm Pavel Grudinin idi: bir zamanlar ırkçı nefret söyleminden mahkûm edilen ve daha önce Kremlin’in partisi Birleşik Rusya’nın üyesi olan zengin bir iş adamı. Bazı milliyetçi gruplarca kampanyası desteklenirken, sol çok daha az istekliydi. “Solun ezici bir çoğunluğu seçimleri boykot ederken sadece Sol Cephe, Grudinin’i destekledi” diyor Matveev.

Sergey Udaltsov liderliğindeki Sol Cephe, altı yıl önceki protesto hareketinde en göze çarpan sol gruplardan biriydi. Protestoların bastırılmasının ardından Sol Cephe ezildi ve Udaltsov birkaç yılını cezaevinde geçirdi. Cezasını çekerken Kremlin ile, özellikle de Putin’in yabancı düşmanı dış politikasına hevesli desteği üzerinden sıkı fıkı hale geldi. Cezaevinden çıkar çıkmaz Sol Cephe’yi yeniden harekete geçirdi, ancak bu kez Komünist Parti ile yakın bağlar ve Kremlin’e sadık kalemşorların açık desteğiyle. Aleksey Gaskarov gibi aktivistlere göre bütün olay şüpheli kokuyor.

KPRF’yi desteklemek yerine Gaskarov, yolsuzluk karşıtı eylemci Navalny’nin öncülük ettiği boykot kampanyasına katıldı. Navalny liberal kamptan geldiğinden ve kariyerinin başlarında milliyetçi söylemi kullandığından bu, Gaskarov için kolay bir karar değildi. Yine de bu koşullar altında bunun doğru tercih olduğunu hissetmiş: “Gerçek sol örgütlerin her türlüsü vahşice bastırıldığından şimdi önemsenecek olan böyle bir direniş” diyerek kararını gerekçelendiriyor. “Navalny müthiş ve etkili bir ağ kurdu. Ayrıca, durduğu yer yavaş yavaş zamanla daha ilerici bir hale geldi.”

Örgütsel altyapı ve harekete geçirme kapasitesi bakımından Navalny’nin hareketi kesinlikle Rusya’daki en kayda değer muhalefet gücü. Bununla birlikte, Kremlin’in her biri için yüzde 70 şeklinde belirlenen hedefini aşağı yukarı karşılamış biçimde, yüzde 67’lik katılım ve Putin’in resmi olarak oyların yüzde 77’sini almasıyla, Navalny’nin boykot kampanyası özellikle başarılı değildi. Aynı zamanda, Navalny’nin seçim sürecini gözlemlemesi çağrısı yaptıkları, hem katılım hem de Putin2in oyu bakımından kesinlikle resmi sonuçları yükselten yaygın hile raporladılar. Bu nedenle, Putin’e desteğin gerçek düzeyi, resmi sonucun iddia ettiğinden çok daha belirsiz kalmış durumda.

Bu arada, Navalny’nin programındaki Gaskarov tarafından işaret edilen siyasi yön değiştirme, siyaset bilimci Ilya Matveev’in de söz ettiği bir şey: “Navalny, salt liberalizmin çoğunluğa hitap etmediğini anladı ve bu nedenle, giderek artan bir şekilde açıkça sol popülist konumlanışlar, örneğin servetin yeniden bölüşümü ve belirgin asgari ücret artışı talebini ifade etti.” Matveev, navalny’nin hafife alınmaması gereken bir güç olarak durumunu koruduğuna inanıyor. “Putinist çağın sonuna yaklaşıyoruz. Bu dönemin sonu olan 2024 yılında Putin 71 yaşında olacak ve anayasaya göre bunu takip eden bir dönem daha başkanlık için yarışamayacak. Bu rejim için bir sorun. Bu arada ekonomi durağanlaşıyor ve reel ücretler düşüyor. Bu seçim ezber bozucu değildi, fakat Navalny şimdiden bir sonrakinin planını yapıyor” diyor.

İlginç bir biçimde, seçim gösterisinin gölgesinde tamamen farklı bir gelişme, Putinist sistemin aslında ne kadar kırılgan olabileceğine dair bir işaret sağlıyor. Moskova’nın bir saat batısında bulunan Volokolamsk kasabasının binlerce öfkeli sakini haftalardır, belediyenin bir katı atık sahasını hatalı yönetimini protesto ediyor. Çocuklar, çöp toplama alanından zehirli gazları soluyarak hastanelik olacak şekilde hastalanırken, ziyarette bulunan valiyi öfkeli ebeveynlerden korumak üzere toplum polisi çağrıldı. Ülkenin altyapısının çürümesi, ekonomisinin durağanlaşması ve seçkinlerinin yozlaşmasıyla birlikte bunun gibi olayların artacağından emin olabilirsiniz. Navalny’ninki biçiminde ya da başka bir şekilde muhalefet Rus halkını, onların sorunlarına eğilme için sistemik bir değişime ihtiyaç olduğuna ikna etme konusunda başarılı olursa, Putin’in mevcut başkanlık dönemi 2024’ten daha erken bitebilir.

http://links.org.au/putin-russia-elections-left adresinde yayımlanan metinden çevrilmiştir.

Çeviri: Gerçeğin Günlüğü


Gerçeğin Günlüğü’nü, Facebook üzerinden takip etmek için buraya tıklayınız

0 Responses to Rusya seçimlerine dair soldan görüşler

Yorum Gönder

Blog içi arama

En çok okunanlar

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

İzleyiciler

Günlük Arşivi