Slumdog Millionaire filmi ve Man Booker Roman Ödülü’nü kazanan White Tiger romanı, Hindistan’ın parlak olmayan kısmına dikkat çekiyor. Yoksulluğu sömürmekten uzak, küresel bir tepki isteyen, özellikle de çocukların hatırına isteyen Hindistan’a dair öyküler.

Nüfusun yüzde 80’inin Hindistan’ı. Gecekondu mahallelerinin, dışlanmışların, sömürülenlerin ve yoksulluktan perişan olanların Hindistan’ı. Hindistan, Dalitlerin **, kabileye ait ve yoksul çocukların seks ticareti için satıldığı yer. Tamamen sağlıklı çocukların dilenmeleri için sakat bırakıldığı yer. Çocukların, her eyaletin ayrı bir devlet olarak yönetildiği dinsel sistemin kurbanı olduğu yer. Ve seçkin sınıfların, ezilenlerin çocuklarını yurttaşlık haklarından mahrum eden sistemin değiştirmeye razı olmayarak onları refah ve gelişmenin dışında tuttuğu yer.

Hayatımın büyük bölümünde, haklarından mahrum edilenlerle ve marjinalize edilenlerle, yok sayılanlarla çalıştım. Ülkesinin son yıllardaki gelişiminden gurur duyan bir Hindistan yurttaşıyım, ancak yine de ortadaki duruma dikkat çekmeliyim. Bir İngiliz gazetesinde (The Times) iddia edildiği gibi film Hindistan’ın yoksulluğunu satmakla ilgili değil. Onun yerine, çoğunluğun gerçek Hindistan’ı, çocukların toplumdaki fonksiyon bozukluğunun birincil kurbanı oldukları yer ile ilgili bir öykü.

Filmin bu hafta Hindistan’da vizyona girmesiyle birlikte, bir kısım seçkinci Hindistan medyasından yaylım ateşi bekleniyor. Muhtemelen, bunun beyaz bir Britanyalı tarafından yapılmış bir film olması gerçeği üzerine şiddetli vurgular olacak. Altın Küre ve diğer birçok ödülü kazanan, bunun yanında Oscar’a da aday olan filmin, sevilen düşler kuran Bollywood filmlerinden çok daha gerçekçi olduğu unutulurken işte bunlar olacak.

Ancak Hindistan’ı ve dünyamızı nelerin rahatsız ettiğine dair doğruyu söylemenin zamanı değil mi?

Günümüz çocukları kast sisteminin, ırk ayrımcılığının, insan ticaretinin, savaşın, yoksulluğun ve dinsel aşırılığın birincil kurbanları değil mi?

Dünyada 1.2 milyar civarında çocuk var. Hindistan ve Çin 400 milyon çocukla bu rakamın dörtte birinden fazlasını oluşturuyor. Hindistan’daki aşağı yukarı 250 milyon çocuğunu büyük çoğunluğu şiddetli yoksulluktan, kast / sınıf ayrımcılığından ve istismardan etkileniyor.

Afrika’da, Latin Amerika’da ve Müslüman dünyasında yaşayan milyonlarca çocuk aynı durumun zararını görüyor. Bunların birçoğu benzer biçimde umutsuz durumdalar. Bu, bana olduğu gibi sizin için de gün gibi meydanda mı? Bizim kuşağımızın kenar mahalle itleri 14 yaşın altında.

Bugünlerde temkinli, yeniden hayat bulan bir düşüncem var. Bizim kuşağımızın başlıca günahı doğmuş ya da doğmamış çocuklara yaptığımız şey mi? Dünyadaki kenar mahalle iti çocukların koşullarını değiştirmek için bizim payımıza düşen ne?

*: İngilizce’de “kenar mahalleden gelen” ya da “kenar mahalle iti” anlamına gelen kelime.

**: Dalit, kast sisteminin en alt bölümündeki insanlara verilen isim.

Joseph D’souza: Dalit Özgürlük Ağı’nın (Dalit Freedom Network) uluslararası başkanı.

http://www.zmag.org/zfilms/review/22 adresinde yayımlanan yazıdan çevrilmiştir.