Amerikan askerleri 1980 yılında kayıtlar tutulmaya başlandığından bu yana en yüksek oranda kendi hayatlarına son veriyorlar. 2008 yılında onaylanmış 128 kara kuvvetleri personeli, 41 de deniz kuvvetleri personeli intiharı meydana geldi. Kara kuvvetlerindeki diğer 15 ölüm ise hala araştırılıyor. Bu bedel, Washington’ın Irak ve Afganistan’daki yeni-sömürgeci savaşlarının bir başka korkunç sonucu.

Ordudaki intihar oran şu anda ABD nüfusunun geneli arasındaki intihar oranından yüksek durumda. Oran askerler arasında 100 binde 20.2 olarak hesaplanırken, siviller arasında ise 100 binde 19.5. Askerler, askere alınırken teorik olarak ruhsal rahatsızlıklardan elenirken ve danışmanlık ile milyonlarca sıradan insanın mali gücünün yetmediği sağlık hizmetlerine erişimleri varken bu istatistikler şok edici.

Her başarılı intihar girişimine karşılık ortalama 10 tane de başarısız girişimin olması, geçtiğimiz sene içinde 1600 kara kuvvetleri ve deniz kuvvetleri askerinin kendilerini öldürmeyi denediğini ortaya çıkarıyor.

Associated Press’e konuşan Ordu Bakanı Pete Geren, “Ordudaki intihar sayısının neden arttığını size söyleyemeyiz” dedi. Bununla birlikte, tartışmasız bu durum Irak ve Afganistan savaşları nedeniyle askerler üzerinde oluşan gerginlikle bağlantılı. 2002 yılında, ordudaki intihar oranı sadece 100 binde 9.8’di. Bu oranların sivil intihar oranlarını aştığı son zaman Vietnam Savaşı’nın doruk noktaya ulaştığı 1960’ların sonuydu.

2008 yılında kendi hayatını sonlandıran askerlerin tahminen yüzde 30’u bunu savaş bölgesinde yaptı. İntihar edenlerin yüzde 35’i ise bunu görevden döndükten sonra gerçekleştirenler. Bildirilen bir olayda, son derece saygın bir denizci pilot Irak’a dönme tarihinden sadece bir ay önce kendisini astı.

Afganistan ve Irak’ta hizmet ettikten sonra orduyu terk eden onlarca kadın ve erkek de 2008 yılında intihar etti. Gazi İşleri Dairesi, böyle 144 olay kaydetti. 20-24 yaş arasındaki eski askerler arasındaki intihar oranı 2007 yılında 100 binde 22.9’du. Bu oran aynı yaş grubundaki sıradan insanlardan 4 kat yüksek. Eski askerler için yardım hattına, 2007 ortalarından beri 85 binden fazla arama yapıldı ve hat 2100’den fazla intiharı engelledi.

Ordudaki intihar oranlarındaki yükseliş, ABD ordusunun Post-Travmatik Stres bozukluğu için tıbbi yardım istemekten utanmalarını sonlandırmak amacıyla başlattığı bilgilendirme kampanyasına rağmen kaydedildi. Afganistan ve Irak’tan dönen eski askerleri sarsan psikolojik şartlar intihar eğilimine neden olabiliyor.

Gazi İşleri, Ocak ayında yaptığı açıklamayla 2002-2008 yılları arasında her iki savaştan birinden dönen 178 bin 483 eski askerde bir ya da iki ruhsal hastalığın teşhis edildiğini belirtti. Bu teşhislerden 92 bin 998’inde Post-Travmatik Stres Bozukluğu, 63 bin 9’unda depresif bozukluk, 50 bin 569’unda nevrotik bozukluk, 35 bin 937’sinde duygusal psikoz, 27 bin 246’sında uyuşturucu kullanımı ve 16 bin 217’sinde de alkol bağımlılığına rastlandı.

Ölümleri içeren önemli gerginlikler arasında, tekrar tekrar şahit olunan ölü ve yaralı görüntüleri, ölme veya yaralanmaya dair sürekli tehdit ve Amerikan askerlerine sivillere yönelik yapmaları emri verilen insanlıktan çıkarıcı operasyonlar yer alıyor. Afganistan ve Irak işgallerinde görev alan hiç kimse, bu deneyimlerinden tamamen hasarsı olarak dönemiyor.

Savaş gazileri arasındaki ruhsal hastalıkların gerçek boyutunun, Gazi İşleri’nin hesapladığından daha kötü olduğuna inanılıyor. Bu savaşlarda hizmet eden 1.7 milyon kadın ve erkekten 400 bin kadarı tedavi görüyor. Bir Gazi İşleri sözcüsü, Air Force Times’a “Bize gelmeyen ve aşırı düzeyde yardıma ihtiyacı olan insanlar olduğunu biliyoruz” diyor. ABD’deki think-tank kuruluşu Rand Corporation (CIA güdümlü) tarafından geçtiğimiz sene yapılan bir çalışma, Irak ve Afganistan gazilerinin yüzde 20’sinin (yaklaşık 350 bin kişi) Post-Travmatik Stres Bozukluğu’ndan etkilendiğini belirledi.

http://www.inteldaily.com/news/178/ARTICLE/9534/2009-02-04.html adresinde yer alan haberden özetlenerek çevrilmiştir.