Haziran 2004’te Haiti Eylem Komitesi’nin iki üyesiyle birlikte Haiti’ye gitmiştim. Ülkeye, ülkenin demokratik seçimlerle iktidara gelen lideri Jean-Bertrand Aristide’nin ABD, Fransa ve Kanada tarafından planlanan bir darbeyle devrilmesiyle yaşanan politik depremin etkilerini araştırmak üzere gitmiştik.
Gördüklerimiz hâlâ yankılanmakta. Baskıyla yüz yüze kaldıklarından evlerini terk etmek zorunda kalan yüzlerce aile, Aristide’nin Lavalas hareketiyle işbirliklerinden dolayı hapse atılmış binlerce taban eylemcisi, yok edilen okullar ve okuryazarlık projeleri, sürgüne gitmeye zorlanan toplumsal kökenli aktivistler ile Haiti “istikrar” ve “güvenlik” adına seçkinlerin kontrolündeki bir ülkeye dönüşmüştü.
Bunların yanı sıra MİNUSTAH (Haiti’de İstikrar İçin Birleşmiş Milletler Misyonu, ç.n.) yetkililerince “barışı koruma” etiketi altında yapılan, ancak halk hareketi tarafından açıkça Haiti üzerindeki uluslararası egemenlik olarak görülen Birleşmiş Milletler (BM) işgalinin ilk adımlarını da görmüştük.
Darbe Haiti’yi harap etti. Darbe, Haiti tarihindeki “gerçekten demokratik süreç” belirtilerini parçaladı. Okullar kurulması (Lavalas iktidarı döneminde, ülke tarihi boyunca inşa edilen okullardan daha fazlası inşa edildi), sağlık kliniklerinin tesis edilmesi, en yoksul mahallelerde parklar açılması, kadınlar arasında edebi çabaların desteklenmesi, yerli Vudu inancına saygı gösterilmesi ve Haiti pazarının ABD ürünleri tarafından basılması karşısında tarımın geliştirilmesinin taahhüt edilmesi sürecini kesti.
6 yıl sonra buradayız. Haiti’deki en popüler parti olan Fanmi Lavalas’ın seçimlere katılması ABD’nin de tam desteğiyle yasaklanmış. Preval hükümeti, politikalarını halkın ihtiyaçlarına değil ABD’nin taleplerine uygun hale getirmiş. Halk ile resmi hükümet arasında derin bir yarık, işgal altındakiler ile işgalciler arasında derin bir uçurum var.
BM güçleri felaketi seyrediyor
Evet, deprem her hükümete veya her yardım ekibine bunaltıcı bir meydan okumada bulunan şiddetli bir doğal afet. Ancak şu açık ki, bu doğal afet –Katrina Kasırgası gibi- politik başarısızlık ile, nesiller boyunca Haiti’ye yönelen saldırıların uzantılarıyla, -özellikle de- Aristide yıllarındaki taahhütleri durma noktasına getiren vahşi BM/ABD işgaliyle birleşmiş durumda.
Şu anda, insanlar tıbbi yardım yokluğundan veya gıda yardımları havaalanı pistinde dururken açlıktan ölürken ABD’nin Haiti’de askeri operasyon için vites yükseltmesini izliyoruz. 9 bin kişilik BM birliğinin varlığına rağmen gözle görülür hiçbir yardım almadan enkazı kazarak yakınlarını çıkaran ailelerin fotoğraflarını görüyoruz. Onlar, yardım olmaksızın geçen günlerden sonra terk edilmiş evlerde yiyecek ve su ararken, Haitililere yönelik “leş yiyici”, veya “yağmacı” şeklindeki alışılagelmiş ırkçı hakaretleri okuyoruz. Haiti’nin sorunlarının sömürgecilik ve işgalin sert gerçekliklerinden ziyade “kültürlerinden ve dini inançlarından” kaynaklandığını okuyoruz. CNN haberlerinden, yaralanan ve ölen insanlara rağmen bir sahra hastanesinden halkın BM tarafından “güvenlik gerekçesiyle” çıkarıldığı haberini duyuyoruz. Ve Sınır Tanımayan Doktorlar’ın kargo uçaklarının Port-au-Prince’e inmelerinin ABD askeri yetkilileri tarafından reddedildiğini duyuyoruz.
Şimdi Haiti halkının dayanıklılık ve yürekliliğine saygı gösterme zamanıdır. ABD askeri işgali değil dayanışma için, sadaka değil yardım zamanıdır. Ve şimdi Başkan Jean-Bertrand Aristide’nin memleketine geri dönme zamanıdır.
Lütfen insanlara yardım edebilmek için geceli gündüzlü çalışan toplum kökenli örgütleyicileri destekleyelim. Lütfen Haiti Acil Bağış Fonu’na www.haitiaction.net adresinden destekte bulunalım.
Yazan: 1991 yılında Haiti’deki demokrasi mücadelesini desteklemek amacıyla kurulan Haiti Eylem Komitesi’nden Robert Roth.
http://www.haitisolidarity.net/article.php?id=368 adresinde yayımlanan yazıdan çevrilmiştir.
0 Responses to Haiti’deki deprem darbenin artçısı