Content feed Comments Feed

Mısır’de tekstil grevi devam ederken grevciler hükümete fabrikalarının yönetimine el koyacaklarını söylediler.

Tanta Keten ve Oil Company çalışanları, hükümete yaptıkları fabrikanın kamulaştırılması çağrısını yinelerken, hükümetin olay grevcilerden yana müdahale etmemesi halinde fabrikanın yönetimine el koyarak sermayeden ve hükümetten bağımsız olarak işletecekleri tehdidinde bulundular. Grevcilerle dayanışma amacıyla Cuma günü Kahire şehir merkezinde solcu Tagammu Partisi tarafından düzenlenen mitingde Al-Masry Al-Youm gazetesine konuşan ve geçen sene bir önceki greve katıldığı için işten atılan Ashraf Al Harti, “Grev 41. gününe girdi ve hükümet bize yardımcı olmak için ne kıpırdadı ne de hareket etti” dedi. 4 yıl önce özelleştirilerek Suudi sermayedarlara satılan bir şirkette telefon operatörü olan Abdel Aziz Fathi ise şunları vurguladı: “Şu anda ilk talebimiz şirketin yeniden kamu sahipliğine geri dönmesi. Diğer her şeyi unutun. Şu anda bunun dışında hiçbir şeyi kabul etmek istemiyoruz.”



Ancak diğer grevciler daha kararlı. Grevi organize eden kovulmuş sendikacılardan Hisham El Okal, “Mısır hükümetine bir şeyler söylemek istiyorum” diyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor: “Sorunlarımızı çözmek için 40 günden fazla zamanınız oldu ama hiçbir şey yapmadınız. Tamam, şimdi neden elleriniz sorunun üzerinden çekmiyor ve çözmemiz için bize bırakmıyorsunuz? Biz ne devleti ne de Suudi yatırımcıyı istiyoruz. Fabrikanın yönetimine el koyacağız ve kendimiz yöneteceğiz.” El Okal’ın planı dinleyiciler tarafından alkış yağmuruna tutuluyor.


Grevcilerin temsilcileri yüzlerce işçiye ve Suudi yatırımcıları ve özelleştirmeyi protesto pankartları ile donatılan miting alanını dolduran dayanışma eylemcilerine seslenmek için nöbeti devralıyor. Konuşmaları sık sık “açgözlü kapitalizme, özelleştirmeye ve ülkenin sermaye tarafından yağmalanmasına” karşı atılan sloganlarla kesiliyor.

Tanta grevinin gerekçesi kamulaştırma konusunun ötesine geçiyor. Nil Deltası tekstil fabrikasında yaklaşık bin işçi 31 Mayıs’tan bu yana aralarında iki sendikacının da bulunduğu işten çıkarılan dokuz işçinin işe iadesi ve gecikmiş ikramiyeler ile teşvik primlerinin ödenmesinin yanı sıra yemek ödentilerinin yükseltilmesi talebiyle grev sürdürüyor.

Miting sırasında grevcilerden biri “Yatırımcılar Mısırlı olsalardı bunu yapmalarına izin verecekler miydi” diye bağırıyor ve sonra da coşkuyla slogan atmaya devam ediyor: “Suudi’ye hayır, Japon’a hayır. Tanta Keten Şirketi, Mısırlıların sahipliğine dönmeli.”

Grevcilerin sözcülerinden Gamal Othman da işçilerin sabırlarının tükendiği uyarısında bulunuyor. Othman, geçen sene Nil Deltası eyaletini sarsan gıda ayaklanmasına göndermede bulunarak, “Hükümete, Çalışma Bakanlığı yetkililerinin bizim lehimize müdahalede bulunmayı planlamıyor olmaları halinde işi bize bırakmaları tavsiyesinde bulunuyorum. Olacaklardan biz sorumlu değiliz. 41 gün boyunca nazikçe dayandık ve sesimiz duyulmadı. Hükümetin ilgisini çekmek için başka bir Mahalla (geçen sene gıda / ekmek ayaklanmasının çıktığı şehir, ç.n.) yaratmamız gerekiyor gibi görünüyor” şeklinde konuşuyor.

Kovulan sendikacı El Okal hararetle büyük resmi nasıl tanımladığı hakkında konuşuyor: “Tanta Keten’de kazanmayı başarırsak, bu Mısır’da özelleştirmenin sonu olacak. Tüm şirketler yeniden kamulaştırma veya özyönetim için aynı şeyi yapacak ve greve gidecek. Mücadelemiz sadece Tanta işçileri için değil, tüm Mısır için.”

Parlamento üyesi Mohamed Abdel Aziz Shaaban da mitinge katılarak bir destek konuşması yaptı ve “Suudi kölece çalışma sisteminin Tanta’da uygulanmak istendiği” suçlamasında bulundu. Shaaban’ın sürekli tekrarladığı “Suudi Vahabizmi ve Körfez Araplarının Mısırlı işçileri köleleştirdiği” suçlaması meydandaki işçilerden biri tarafından kesildi: “Ama yönetim Mısırlı. Sahibi bir Suudi ancak işletmek için Mısırlıları kullanıyor. Mısırlılar Mısırlılara kölelik ediyor. Düşmanımız yönetimdir.”

Tanta grevi, son zamanlarda özelleştirilmiş firmalarda sahnelenen bir dizi eylemden biri. Kamulaştırma grevciler arasında giderek artan biçimde yaygınlaşan bir talep halini almasına rağmen öz yönetim de nadir de olsa gündeme alınıyor. Tenth of Ramadan City’deki (Kahire’ye yaklaşık 55 km mesafedeki dev sanayi kompleksi, ç.n.) şirketlerin sadece iki tanesi işçilerin özyönetiminde. Fabrika sahiplerinin banka borçları nedeniyle yurtdışına kaçmalarının ardından tekstil boyası ve ampul fabrikalarında işçiler yaklaşık dört yıldır üretimi ele geçirmiş durumda.

Bu arada grev devam ederken bir mahkemenin de kovulan dokuz işçinin şikayetlerini 17 Eylül’de incelemesi bekleniyor.Fabrika yöneticileri grevin başlamasıyla fabrikayı terk edip geride sadece güvenlik görevlilerini ve polis ajanlarını bırakırken, Al-Masry Al-Youm’un şirket yönetiminden bir yorum alma çabası da başarısız oldu.

http://www.almasryonline.com/portal/page/portal/MasryPortal/ARTICLE_EN?itId=UG100607&pId=UG14&pType=1 adresinde yayımlanan haberden çevrilmiştir.

0 Responses to Mısır’da grevcilerden özyönetim talebi

Yorum Gönder

Blog içi arama

En çok okunanlar

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

İzleyiciler

Günlük Arşivi