Hindistanlı yazar Arundhati Roy, ülkesinde 22 aydan bu yana tutuklu bulunan Dr. Binayak Sen’in tutukluluğunu protesto etmek için Dünya Sağlık Günü olan 7 Nisan’dan bir gün önce bir basın açıklaması yaptı. Roy açıklamasında, Dr. Sen’in tutuklanmasının arkasında yatan nedenin Sen’in Hindistan’daki Maoist gerillalara (Naksalit) karşı kurulmuş olan Salwa Judum isimli paramiliter güçlere muhalefeti olduğunu vurguladı:
Dr. Binayak Sen, 22 aydan bu yana cezaevinde, Hindistan’ın en gaddar kanunlarından birine, Chattisgarh Özel Kamu Güvenliği Kanunu’na dayanılarak tutuklandı. Bu kanun öylesine bulanık ki, “Yasadışı eylem”in esnek tanımlaması nedeniyle kendisinin suçsuz olduğunu kanıtlamadıkça herkesi suçlu hale getirebiliyor. Dr. Sen’in kefaletle serbest kalma başvurusu iki kez, ikisinde de en başta, Chattisgarh Yüksek Mahkemesi ve Hindistan Yargıtayı tarafından reddedildi. Gerekçelerin hiçbirinde davanın uygunluğuna dair tartışma olmadı. 2 Aralık 2008’de Chattisgarh Yüksek Mahkemesi kefaletle serbest kalma talebini bir kez daha davanın uygunluğuna dair tartışma olmaksızın, koşullarda herhangi bir değişiklik olmadığını belirterek reddetti.
Ancak koşullarda bir değişiklik oldu. Öncelikle iddianame hazırlandı. 64 tanık savcılık tarafından sorgulandı. Biri bile iddianamedeki suçlamaları destekleyecek yasal geçerliliği olan delil sağlamadı. Hatta savcılık tarafından tanık olarak çağrılan hapishane müdürü ve gardiyan, Dr. Sen’in Raipur Cezaevi’nde yüksek güvenlikli bir mahkum olan Narayan Sanyal (önde gelen Maoist liderlerden) tarafından verilen mektupların taşıyıcısı olma ihtimalini bertaraf etti. (Bu noktada Narayan Sanyal’in sağlık durumunun zaman zaman tıbbi müdahale gerektirdiğine ve cezaevi yetkililerinin Dr. Sen’in onu ziyaretine bu nedenle izin verdiğine değinmeliyiz.)
Kendisine karşı açılan dava tamamen başarısız olmuşken Dr. Sen’in cezaevinde kalmasının gerekmesi Chattisgarh’daki oldukça vahim durum hakkında birçok şey söylüyor. Bu eyalette bir iç savaş var. Yüzlerce kişi öldürülüyor ve hapsediliyor. Yoksulların en yoksullarının yüz binlercesi can korkusuyla ormanlarda saklanıyor. Suya, pazarlara, okula ya da sağlık hizmetine erişimleri yok. Hükümet destekli Salwa Judum milislerinin kamplarına taşınan binlercesi de silahlı plisler tarafından korunması gereken iğrenç karargahta hapsolmuş durumda. Kin, şiddet ve vahşet utanmazca yayılmış, fakiri en fakirin karşısına yerleştiriyor.
Dr. Sen’in devlet politikasına karşıt söylemini dile getirmesinden, Salwa Judum’un kurulmasına karşı olmasından dolayı cezaevine bulunduğuna dair pek kuşku yok. Onun hapsedilmesi muhalefetin susturulması ve demokratik alanın kriminalize edilmesi anlamına geliyor. Bu, Chattisgarh’daki iç savaşın etrafında bir sessizlik duvarı örülmesi anlamına geliyor. Hapsedilmesindeki niyet, –avukatları ve gazetecilerin ilgisi olmadan- ormanlarda fark edilmeden ve kaydedilmeden aç kalan ve ölen başka yüzlerce isimsiz, kimliği meçhul insana olan ilgimizin sönümlendirilmesi.
Yarın Dünya Sağlık Günü. Dr. Binayak Sen hayatının en iyi bölümünü hükümetin ilgisinin çok uzağında, kliniklere, hastanelere, doktorlara veya ilaçlara erişimleri olmayan Hindistan’daki en yoksul insanların arasında çalışarak geçirdi. Binlercesini sıtmadan, ishalden ve diğer kolay iyileştirilebilir hastalıklardan dolayı mutlak bir ölmekten kurtardı. Ve buna rağmen, kitlesel kıyımları ile açıkça övünenler kendi işlerine bakmak ve hatta seçimlere girmek için özgürken o cezaevinde.
Bu bize dair ne söylüyor? Kim olduğumuza ve nereye gittiğimize dair mi?
http://www.hardnewsmedia.com/2009/04/2825 adresinde yayımlanan açıklamadan çevrilmiştir.
0 Responses to Arundhati Roy’dan tutuklu doktora destek