ABD merkezli Barış ve Demokrasi İçin Mücadele örgütü, yaptığı yazılı açıklama ile Arap ülkelerindeki diktatörlüklere ABD tarafından verilen desteğe dikkat çekerek, Tunus ayaklanmasının IMF ve Dünya Bankası politikalarının sonucu olduğunu belirtti. Örgüt, ABD'nin Tunus ayaklanamsı konusundaki "tarafsızlığı"nın gerçeği yansıtmadığı vurgusu yaptı:
"Tunus'taki demokratik devrimi destekliyoruz.
Tunus halkına, baskıcı ve çürümüş rejime karşı mücadelelerinde dayanışmamızı beyan ediyoruz.
İşsiz gençler, öğrenciler, sendikacılar, avukatlar ve muhalefet partilerinin tümü, şehirlerde ve kırlarda sokağa indiler ve bir Arap ülkesinde ilk kez diktatörü devirdiler.
Tunus'ta her zaman yüzeysel bir demokrasi vardı. İktidar partisi 1989'da parlamentodaki bütün sandalyeleri ve 1994, 1999 ve 2004 seçimlerinde doğrudan seçilen bütün sandalyeleri kazandı. Devlet Başkanı Zine El Abidine Ben Ali, bir önceki otokrat Habib Bourguiba'yı tahtından indirdiği 1987'den beri görevde. Ben Ali, ömür boyu başkanlığı ortadan kaldırdı, ancak sonrasında 1989 ve 1994'te rakipsiz olarak seçime girdi, 1999'da yüzde 99.44, 2004 seçimlerinde yüzde 94.5 ve üç rakibinin olduğu 2009 seçimlerinde ise yüzde 89.6 oy aldı.
ABD hükümetinin yıllık insan hakları raporu, Tunus'taki durumu şöyle özetliyor:
Yurttaşların hükümetlerini değiştirme haklarına dair belirgin sınırlamalar var. Ulusal ve uluslararası sivil toplum örgütleri, güvenlik güçlerinin tutuklulara, hükümlülere ve keyfi biçimde gözaltına alınanlara işkence yaptığını ve fiziksel tacizde bulunduğunu belirtiyor. Güvenlik güçleri dokunulmazlıkla hareket ediyor ve üst düzey yetkililer tarafından onaylanıyor. Uzun tutukluluk süresi ve kimseyle görüştürülmemeye dair bilgiler de mevcut. Hükümetin, ifade ve basın özgürlüğüne ciddi anlamda kısıtlamalar uygulamış ve Ekim 2009 seçimleri ilişkileri daha da kötüleştirmişti. Hükümet, açık eleştiriye hoşgörüsüz kalmaya devam etti ve eleştirinin önüne geçmek için tehdidi, ceza soruşturmalarını, hukuk sistemini, keyfi gözaltıları, ikamet kısıtlamalarını ve seyahat kontrollerini kullandığına dair yaygın bilgiler mevcut.
Tunus, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü tarafından hazırlanan 2009 Dünya Basın Özgürlüğü raporunda, 173 ülke arasında bir önceki yıl sahip olduğu 143. sıradan 154. sıraya geriledi. OpenNet Girişimi, Tunus hükümetinin ABD üretimi yazılımı kullanarak siyasi ve toplumsal internet sitelerini yaygın olarak filtrelediğini ortaya çıkardı.
Devlet başkanı ve beyin takımının çürümüşlüğü dillere düşmüştü. Bir Wikileaks belgesine göre ABD büyükelçisi bir Tunuslunun ülkenin artık polis devleti olmadığına, mafya tarafından yönetilen bir devlet olduğuna yas tuttuğunu ifade ediyordu. ABD büyükelçisinin gizli belgedeki yorumu şöyleydi: Nakit, hizmet, toprak, mülk ya da evet, senin yatın olsun, Ben Ali ailesinin buna göz diktiği söyleniyor ve anlatılanlara bakılırsa istediğini elde ediyor.
Politik olarak "içeriden" olanlar lüks içinde yaşarken, hayat ülkedeki büyük çoğunluk için zor. 2005 yılında, üniversite mezunu gençlerin yüzde 46'sı mezuniyetlerinden 18 ay sonra iş sahibi olamıyordu; yüksek lisans mezunlarının ve yüksek teknik bölüm mezunlarının yaklaşık yüzde 50'si işsizdi. Ve IMF ve Dünya Bankası baskısına karşılık olarak hükümet gıda ve akaryakıt desteklerini azalttı veya sona erdirdi, işi olanları da ezdi.
Tunus'un baskı şöhretine rağmen, Washington'ın ülkeyle uzun bir geçmişe dayanan iyi ilişkileri var. İki ülkenin ortak askeri tatbikatlara dair faal bir programı mevcut. Tunus, ABD'den doğrudan askeri yardım alan beş ülkeden (diğerleri İsrail, Mısır, Ürdün ve Kolombiya) biri. Nitekim son olarak Aralık 2010'da, Ben Ali'ye karşı ayaklanma inşa aşamasındayken, ABD kongresi Ben Ali diktatörlüğüne 12 milyon dolar güvenlik desteği sağlanması yetkisi verdi.
11 Ocak tarihinde ülkede gösteriler şiddetle devam ederken ve rejim bunu ölümcül baskıyla yanıtlarken ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, ABD'nin taraf olmadığını açıkladı. Ve Fransa Dışişleri Bakanı, Fransız polisinin "durumu kanuni yaptırım teknikleriyle yatıştırma"da Tunus polisine yardım edebileceği önerisinde bulundu. Beyaz Saray ancak Ben Ali ülkeden kaçtıktan sonra, 14 Ocak'ta barışçıl gösterilere karşı uygulanan şiddeti kınadı. O zamana kadar Tunus hükümetine verilen destek, teröre karşı ortak ve İsrail'in Filistinlilere yönelik eziyetine karşı Arap görüş birliğine katılmayan ılımlı ses olması vesilesiyle meşrulaştırılıyordu.
Rejimin iki ana destekçisi olan Washington ve Paris'i ellerini Tunus'un üzerinden çekmeye ve Tunus halkının bütün demokratik haklarını ve sosyal adaleti sağlayacak toplumu inşa etmesine izin vermeye çağırıyoruz. Tunus güvenlik güçlerinin bütün baskı yöntemlerini sonlandırmasını istiyoruz ve askerin yönetime el koymasına karşı çıkıyoruz. Tunus halkının, tüm siyasi partilerin katılacağı özgür ve adil seçimler yoluyla sivil hükümeti kurma hakkının önünde hiçbir engel olmamalı. Buna ek olarak IMF/Dünya Bankası'nı Tunus'ta gıda ve akaryatkıt desteklerinin düşürülmesine dair baskısını sona erdirmeye çağırıyoruz. Bu tür politikalar ABD tarafından her zamanki gibi reform olarak tanımlanıyor, ancak bunlar sadece Tunus halkının ızdırabını derinleştiriyor.
Diktatörünü devrilmesini Tunus'ta kökten değişime neden olup olmayacağını göreceğiz. Ancak Orta Doğu'daki ABD destekli otokratlar şüphesiz ki endişelenmeli. Bu, her yerde gerçek demokrasiyi arayan insanlara ilham verebilir, Mısır'dan Ürdün'e, Suudi Arabistan'a, ABD'ye kadar."
http://www.cpdweb.org/tunisia.shtml adresinde yayımlanan açıklamadan çevrilmiştir.
0 Responses to ABD-Fransa: Tunus'tan elinizi çekin!