Content feed Comments Feed


Rick Wolff

Küresel kapitalizm 2007 yılında patladı. Kapitalizmin krizinin başlıca nedenleri şunlar:

- ABD’de reel ücret artışlarının durması ve yükselen işçi borçlarının ikamesinin işçilerin dayanabileceğinin çok üzerine çıkması
- Fazladan küresel sanayi kapasitesinin artışı
- Spekülasyon patlaması ve bankalar tarafından aşırı risk alınması
- Kapitalist kredi derecelendirme kuruluşlarının kredi riskini sistematik olarak bilerek çarpıtması
- Son çeyrek yüzyılda giderek artan biçimde şirketlere ve zenginlere bağımlı hale gelen devletlerin denetim ve ayarlamada başarısız olması
- Devletlerin artan borçlulukları
- Ticaret ve sermaye dolaşımı konusunda ülkeler arasındaki devasa dengesizlik (ve hepsinden öte ABD’nin ticaret açığı ve Çin’in ticaret fazlası)

Yunanistan’ın bu listedeki rolü, ufukta görünürcesine çok küçük. Ancak, kendilerinin neden olmadıkları kapitalist krizin öngörülen kurbanları arasında Yunanistanlı işçilerin görüntüsü büyük.

2007 yılında kapitalist kriz patladığında Yunanistan da diğer birçok ülke gibi cari açığını yükseltti. Zaten, aslen 2007’den önceki senelerde yükselen verimlilik ve ücretlerin (Avrupa standartlarında) düşük olmasıyla ortaya çıkan Yunanistan’ın çok umut verici ekonomik beklentilerine dayalı olarak çok yüksek bütçe açıkları sürdürülüyordu. Böyle olunca ülke çok fazla borçlandı. (bununla birlikte Yunanistan’dan daha fazla ve benzer nedenlerle borçlanan diğer ülkelere –şimdilik- Yunanistan gibi bakılmıyor)

Yunanistan’ın iç borcuna dair sorun şu ki, diğer daha büyük ve daha zengin kapitalist ülkeler de –ki küresel kapitalist krize bu ülkelerin eylemleri neden olmuştur- borçlanmalarını çok yükselttiler. Son bahsettiklerimize, daha zengin olanlara borç vermek daha yoksul olana, çoğu kez daha borçlu olan Yunanistan, Portekiz, vb. ülkelere borç vermekten çok daha güvenlidir. Böyle olunca borç verenler mevcut borç mükellefiyetlerini karşılamak amacıyla haklı olarak çok daha yüksek faizler ödemelerini dayatır. (ve diğer ülkeler gibi berbat resesyon dönemini geçiştirmek için muhtemelen daha fazla borçlanırlar) Borç verenler yanı zamanda bu yoksul ülkeleri borçları ile gayri safi yurtiçi hasılaları arasındaki oranı azaltmamaları halinde borç vermeyi kesmekle tehdit ederler.

Yunanistan gibi ülkelerdeki hükümetler, milyarları ekstra faiz ödemelerine harcamak ve/veya ödenmemiş borçlarını düşürmek için halklarının üzerindeki vergileri yükseltmek, halklarının ihtiyaçları için yaptıkları harcamaları kesmek veya her ikisini de yapmak zoruna kalacaklardır. Söz konusu adımların yaratacağı kaynaklarla bu hükümetler borçları için daha yüksek faiz ödeyebilecek ve ödenmemiş borçlarının toplamını düşürecektir.



Basit bir dille: küresel kapitalist kriz Yunanistan’a ilk olarak ekonomik bunalım getirdi ve küresel borç vericiler Yunanistanlılardan ne istendiğinden kaçabilmek için başka yerlerdeki daha zengin ve daha büyük kapitalist ekonomilere kaynak sağlarken şimdi “kurtarma”nın, süresi belirsiz bir ekonomik ıstırap sürecindeki Yunanistan halkının sırtına yüklenmesi için çabalanıyor.

Yunanistan devletinin ve yöneticilerinin şu anda önemli bir karar vermeye zorlandığını söylemekten kaçınmamalıyız. Planı kabul mü edecekler? Yunanistanlı emekçi kitlelerini ve onların ailelerini daha yüksek vergiler vermeye, daha az kazanmaya ve “Yunanistan’ın alacaklılarına hizmet etmek için” devlet hizmetlerini kaybetmeye mi zorlayacaklar? Şu günlerde Yunanistan’ı sallayan kitlesel grevlerden ne kazanılıp kaybedileceği işte bu.

Ve bu direniş durumla daha farklı nasıl başa çıkabilir? Yakın zamanda, nihayet Yunanistan’ın milyarder ve milyoner elitlerinin hem şirket hem de şahsi hesaplarından muazzam biçimde vergi kaçırmalarına bir son verilmesini isteyebilirler. Yunanistan’ın alacaklılarına hizmet için –büyük mali güçlerine uygun olarak- ödesinler. Bununla birlikte aynı derecede dillere düşmüş bahsi geçen vergi kaçırma mekanizmaları, yüzyıllardır bilenmiş; özel Yunanistan girişimlerini feshetmek ve buraları yönetim gücünün devletle paylaşıldığı işçi kontrolünde girişimler olarak yeniden organize etmek –ve sonra olmasındansa şimdi- daha iyi olacaktır. Bu müşterek projeleri, sadece mevcut kapitalist krizden değil, birkaç yılda bir kapitalist kriz üreten sistemden bir “kurtarma” üretecektir.

Yunanistanlıların böylesi bir direnişi, kendilerinin neden olmadığı bir krizin ve yine kendilerinin olmayan bir “kurtarma”nın bedeline katlanan halkları aynı biçimde köpüren başka ülkelerdeki paralel hareketleri de teşvik edebilir ve bunlara esin kaynağı olabilir. Ve bundan dolayı böyle olmalı, çünkü Yunanistan direnişi başarılı olabilmek için başka yerlerde müttefiklere ihtiyaç duyacaktır. Kapitalizmin küresel krizi, dünya işçi sınıfı için bir yüktür, ama aynı zamanda da bir fırsattır. İkinci bahsettiğimi ele geçirmek için gelen bir şansı kaçırırken ilkine izin vermek, bu krizi sadece daha trajik hale getirecektir.


Rick Wolff: Massachusetts Üniversitesi’nden emekli profesör, New York’taki New School Üniversitesi Uluslararası Sorunlar bölümünde misafir profesör ve New Departures in Marxian Theory kitabının yazarı.



http://mrzine.monthlyreview.org/2010/wolff110210.html adresinde yayımlanan makaleden çevrilmiştir.

0 Responses to Yunanistan halkı krizi “fırsat”a çevirmeli

Yorum Gönder

Blog içi arama

En çok okunanlar

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

İzleyiciler

Günlük Arşivi