Content feed Comments Feed

Renkli Devrimler: Made in USA

6 Nisan 2010 Salı


15 Şubat 2010, Eva Golinger

1983 yılında [ABD emperyalizmi için] uygun olmayan hükümetleri devirme ve buna “demokrasi getirme” denilmesi stratejisi doğdu.

Albert Einstein Enstitüsü (AEE), Demokrasi için Ulusal Bağış (DUB), Uluslararası Cumhuriyetçi Enstitü (UCE), Milli Demokratik Enstitü (MDE), Özgürlük Evi (Freedom House) ve sonraları Uluslararası Şiddet İçermeyen Çatışmalar Merkezi gibi sözde özel “vakıflar” sayesinde Washington, itaatsiz hükümetlere sahip ülkelerdeki ABD gündemini destekleyen siyasi partilere ve gruplara verdiği finansal ve stratejik desteği gizledi.

Bütün bu “vakıf” ve “enstitü”lerin ardında Dışişleri Bakanlığı’nın finansal kolu, Birleşik Devletler Kalkınma Dairesi (USAID*) var.

Bugün, USAID, Washington’da güvenlik, haber alma ve savunma ekseninin kritik bir parçası. 2009’da Ayaklanmaları Bastırma Üst Kurulu İnisiyatifi yasal bir doktrin haline geldi. Artık USAID, Birleşik Devletlerin dünya çapındaki ekonomik ve stratejik çıkarlarını, ayaklanma bastırma operasyonları çerçevesinde destekliyor. Dönüşüm inisiyatifinin alt şubeleri, yeniden yapılanma, çatışma yönetimi, ekonomik gelişme, yönetim ve demokrasi gibi alanlarla ilgileniyor. Bunlar Washington’un milyonlarca dolarının tüm dünyada Birleşik Devletler çıkarlarını savunan partilere, STK’lara, öğrenci organizasyonlarına ve hareketlere aktarıldığı ortamlar. Her nerede Birleşik Devletlerin çıkarlarıyla uyuşan bir devlet krizi, renkli devrim ya da yönetim değişikliği varsa, USAID ve dolar yağmuru orada.


Renkli bir devrim nasıl işliyor?

Reçete her zaman aynı. Öğrenciler ve gençlik grupları yıpranmamış yüzleriyle yol gösteriyorlar, diğerleri için katılımı âdeta moda haline getiriyor, bunu yapmak cool oluyor. Her zaman bir logo, renk, bir pazarlama stratejisi var. Sırbistan’da, Slobodan Milosevic’in devrilmesinin öncüsü olan OTPOR grubu, üstlerinde direnişlerinin sembolü olan siyah-beyaz sıkılmış bir yumruk bulunan t-shirtler, posterler ve bayraklarla sokağa döküldüler. Ukrayna’da sembol aynıydı, rengi turuncuydu. Gürcistan’da yumruk pembeydi ve Venezüella’da ufak bir değişiklik yapılmış, sıkılmış yumruğun yerini siyah-beyaz açılmış eller almıştı.

Renkli devrimler, daima bir halkın stratejik ve doğal kaynakları; gazı, petrolü, askeri üsleri ve jeopolitik önemi varsa ortaya çıkıyor. Ve ayrıca daima sosyalist eğilimleri, antiemperyalist yönetimleri olan ülkelerde oluyor. Birleşik Devletler makamlarının bu ülkelerde kolladığı hareketler genel olarak, anti komünist, anti sosyalist, kapitalizm ve emperyalizm yanlıları oluyor.

Protestolar ve istikrarı bozmaya yönelik eylemler, hep bir secim kampanyası ve genelde gerçekleştiği üzere, muhalefetin seçimi kaybetmesi halinde seçimleri geçersiz kılmak ve gerilimleri arttırmak süreci etrafında planlanıyor. Finans, eğitim ve danışmanlıkta hep ayni kurumlar hazır bulunuyor; USAID, NED, IRI, Freedom House, AEI ve ICNC. Bunlardan son ikisi gençlik hareketlerini “şiddetsiz değişim” için uzmanlaştırmaktan ve eğitmekten dolayı kendileriyle gurur duyuyorlar.


Strateji, devlet gücünün temel direklerini zayıflaştırmayı ve düzenini bozmayı, güvenlik güçlerini tarafsızlaştırmayı ve kargaşa ve istikrarsızlık sansasyonu yaratmayı hedefliyor. AEI yöneticilerinden ve stratejisinin kurucularından Albay Robert Helvey, amaçlarının silahlı kuvvetlere ve polise zarar vermek değil “dönüştürmek” -onları halihazırdaki yönetime sırtlarını döndürmek ve gelecekteki yönetimde bir yerleri olduğunu anlamalarını sağlamak- olduğunu açıklıyor. Gençlik, güvenlik güçlerini kararsızlaştırmak ve toplu protestoları tüm gücüyle bastırmasını engellemek için kullanılıyor. OTPOR’un kurucusu Srdja Popovic, Helvey’in kendilerine ne öğrettiklerini ifşa etti: “...sisteme dahil insanları, sözgelimi polis memurlarını nasıl seçeceğinizi ve hepimizin, onların ve bizim, kurban olduğumuza dair mesajı nasıl ulaştırabileceğimizi. Çünkü, örneğin 13 yasındaki bir protestocuyu tutuklamak onun işi değildir.”

Bu güvenlik güçlerine, kamu yöneticilerine ve genel olarak halka yönelik en ince noktasına kadar planlanmış, psikolojik savaş yönleri bulunan ve sokakta yüz göstermeye dayalı strateji, kamuoyuna bir halk ayaklanması izlenimi vermektedir.


Venezüella


2003’te AEI, Venezüella’ya çıkarma yaptı. Albay Helvey, bizzat Venezüella muhalefetine hızlandırılmış, 9 günlük “bir ülkede demokrasiyi nasıl yeniden inşa edersiniz” kursu verdi. AEI’nın yıllık raporuna göre, muhalif politikacılar, STK’lar, aktivistler ve sendikaların katıldığı bu workshop’ta, “diktatörü devirme” tekniklerini öğrendiler. Bir yıl sonra Başkan Chavez’e karşı -bu gruplar tarafından yönlendirilen- başarısız bir devirme girişimi yapıldı. Bu girişim, AEI’nın müdahalesinden sonraki yılda sokaklarda şiddet, sürekli destabilize etmeye yönelik denemeler ve Chavez’in seçiminin iptal edilmesinin ardından geldi. Muhalefet 60’a 40 kaybetti, ama sahtekârlık diye haykırdı. İtirazları temelsizdi. Aralarında Carter Center ve OAS’in de bulunduğu yüzlerce uluslararası gözlemci, sürecin saydam, yasal ve sahtekârlıktan arınmış olduğunu belgelediler.


2005 Mart’ında, Venezüella muhalefeti ve AEI tekrar bir araya geldiler, ama bu kez eski partilerin ve önderlerin yerini, seçilmiş bir grup öğrenci ve genç Venezüellalılar almıştı. OTPOR’un iki eski yöneticisi, Slobodan Dinovic ve Ivan Marovic, Belgrat’tan gelerek, Venezüellalı öğrencileri, başkanlarını düşürecekleri bir hareketi nasıl kuracakları konusunda eğittiler. Aynı anda USAID ve NED bu grupları desteklemek için aniden yaklaşık 9 milyon Amerikan dolarlık bir fon ayırdı. Freedom House ilk defa Venezüella’da bir büro açarak, USAID ve NED’le el ele muhalefeti güçlendirmek ve 2006 seçimlerine hazırlamak için çalışmaya başladı. Freedom House Başkanı Peter Ackerman’ın yönetilen ICNC’de genç muhalefet hareketini yoğunlaştırmış kurslar ve seminerlerle rejim değiştirme teknikleri konusunda eğitmeye başladı.

O yıl, yeni eğitilmiş öğrenciler, hareketlerini hayata geçirdiler. Hedef, seçim sürecini kesintiye uğratmak ve seçim sahtekârlığı senaryosu üretmekti, fakat başarısız oldular. Chavez, seçimleri yüzde 64 gibi ezici bir sonuçla kazandı. 2007’de hareket, hükümetin muhalefetin sesi özel RCTV’nin yayın lisansını uzatmama kararına karşı tekrar aktif hale geldi. Öğrenciler ellerinde logolarıyla sokaklara döküldüler ve ana akım medyanın yardımıyla uluslararası ilgi uyandırdılar.

Öğrencilerden bir kısmı ABD kurumlarınca seçilerek Ekim 2007’de Belgrat’a eğitim için yollandılar. Öğrenci önderi Yon Goicochea, Venezüella’da bir gençlik eğitim merkezi açmak için, sağcı think-thank kuruluşu Cato Enstitüsü’nden 500 bin Amerikan dolarlık bir yardım aldı.

Bugün, o öğrenciler muhalefet partilerinin vitrinindeler, sadece geçmişin politikalarıyla açık bağlantılarıyla değil, kendi hareketlerinin de sahtekârlığıyla. Gürcistan’ın ve Ukrayna’nın renkli devrimlerinin boyası aktı. Bu ülkelerin vatandaşları, sözüm ona “bağımsız” hareketler yoluyla yönetime geçenlerden hayal kırıklığına uğradılar ve aptal yerine koyulduklarını görmeye başladılar.

Devrimlerin renkleri, imparatorluklarının çıkarlarını yeni ve yaratıcı yollarını bulmaya ve gerçekleştirmeye çalışan ABD kurumlarının kırmızı, beyaz ve mavisinden başka bir şey değildir.




*Birleşik Devletler ve yardım kelimelerinin iç içe geçirilerek stilize edildiği bir kısaltma.

http://venezuelanalysis.com/analysis/5139 adresinde yayımlanan makaleden çevrilmiştir.

0 Responses to Renkli Devrimler: Made in USA

Yorum Gönder

Blog içi arama

En çok okunanlar

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

İzleyiciler

Günlük Arşivi