Küresel Sumud Filosu organizatörlerinden Brezilya Sosyalizm ve Özgürlük Partisi (PSOL) üyesi Thiago Ávila, Gazze ablukasını kırmaya çalışırken İsrail işgal güçleri tarafından rehin alınmasının ardından tutulduğu İsrail cezaevinden bir mektup yazdı. Ávila mektubunda, dünyayı soykırıma karşı ayaklanmaya çağırırken, “Diğer nesillerin Güney Afrika'da apartheid'ı, Nazizmi, faşizmi ve diğer nefret dolu ideolojileri yenilgiye uğrattığı gibi, bizim neslin tarihsel görevi de Siyonizm ve emperyalizmi durdurmaktır. Bunu başarana kadar dinlenemeyiz. Sömürüden, her türlü baskıdan ve doğanın tahribatından uzak, tüm canlılar için refahın hâkim olduğu bir topluma doğru bu uzun yürüyüşte sizlerle birlikte olmak benim için büyük bir onurdur” dedi.
Dünyanın özgür insanlarına,
Bugün 6 Ekim 2025 Pazartesi ve biz şu anda işgal altındaki Filistin'in Negev Çölü'nün ortasında bulunan Ktzi'ot hapishanesindeyiz. İsrail Donanması, Gazze'deki yasadışı ablukayı kırmayı ve kıtlığı sona erdirecek ve soykırımı durdurmak için baskı oluşturacak bir insani koridor oluşturmayı amaçlayan insani ve şiddet içermeyen dayanışma misyonumuzu durdurduğundan beri 5 gündür buradayız.
Uluslararası sularda yasadışı olarak durdurulduğumuzdan beri
birçok ihlale maruz kaldık. Birçoğumuz fiziksel saldırıya uğradık, köpeklerle
tehdit edildik, uyumaktan mahrum bırakıldık, lazerler ve gerçek silahlarla
hedef alındık, saatlerce dayanılmaz pozisyonlarda tutulmak, ısı odası yaratacak
şekilde ısıtılan hapishaneye dönüştürülmüş otobüslere bindirilmek ve sürekli
birçok tehditle karşı karşıya kalmak gibi her türlü psikolojik istismara maruz
kaldık.
Bu görevin organizatörü olduğumu bildikleri için, tüm bunları yapmakla kalmadılar, aynı zamanda beni istihbarat görevlileri ve hatta IOF'nin (İsrail İşgal Güçleri) kendisiyle saatler süren sorgulamalara da götürdüler. Kararlılığımı koruyup Filistin'i savunduktan sonra, kızımla tehdit etmeye devam ettiler, yüzüme tükürdüler ve beni öldürmekle tehdit ederek askerlerle birlikte çölde “yürüyüşe” çıkardılar. Bütün bunları şikâyet etmek için değil, dünya yardım çalışanlarına böyle davranıyorlarsa Filistinlilere ne yaptıklarını tahayyül etsin diye anlatıyorum. Şu anda İsrail zindanlarında 10 binden fazla Filistinli var, bunların 400'ü çocuk.
Buradaki katılımcılarımız, başından itibaren sınır dışı edilmek üzere nakledildikleri ana kadar son derece cesurdular. “Filistin'e özgürlük” sloganını dillendirmekten hiç vazgeçmedik ve buradaki ihlaller moralimizi hiç bozmadı. Şeker hastası katılımcılarımıza ilaç vermeyi reddettiklerinde isyan ettik ve o kadar büyük bir kaos yarattık ki, onlar da boyun eğmek zorunda kaldılar.
Beni şimdiye kadar 10 defadan fazla hücreden çıkardılar ve bulunduğum hücreyi her zaman daha sıkı kurallar koyarak cezalandırıyorlar. Buradaki katılımcılarımızın yarısından fazlası açlık grevi yapıyor ve ben, Frank ve Vincent de eve dönene kadar susuzluk grevi yapmaya başladık. Vücudum sürekli bayılıyor ve çöküyordu, bu yüzden susuzluk grevini bırakmak zorunda kaldım ve hapishanede direnişimizi sürdürebilmek için tekrar su içmeye başladım.
Buradaki herkesin kalbinde olan ve günümüzün en güzel kısmı, Filistin için dışarıda gerçekleştirdiğinizden emin olduğumuz küresel ayaklanmayı ve seferberliği düşündüğümüz anlardır. HEPİNİZİ AYAKLANMAYA ÇAĞIRIYORUM. Şimdi ayaklanın, ama bizim için değil. 80 yıldır soykırım ve etnik temizlik yaşayan, kendisini sömürgeci apartheid devleti olarak yapılandıran ve bir din tarafından değil, SİYONİZM adlı ırkçı ve üstünlükçü bir ideoloji tarafından yönetilen bir halkla dayanışma içinde ayaklanın. Diğer nesillerin Güney Afrika'da apartheid'ı, Nazizmi, faşizmi ve diğer nefret dolu ideolojileri yenilgiye uğrattığı gibi, bizim neslin tarihsel görevi de Siyonizm ve emperyalizmi durdurmaktır. Bunu başarana kadar dinlenemeyiz.
Bunu başarabiliriz. Her insanın barış içinde, eşit haklarla ve mümkün olan en büyük mutlulukla yaşamak şeklindeki temel haklarının garanti edildiği bir dünyada yaşayabiliriz. Sömürüden, her türlü baskıdan ve doğanın tahribatından uzak, tüm canlılar için refahın hâkim olduğu bir topluma doğru bu uzun yürüyüşte sizlerle birlikte olmak benim için büyük bir onurdur. Birlikteyiz, kocaman sarılıyoruz. Bu dünyayı değiştirelim.
Thiago Ávila, 6 Ekim 2025
Çeviri: Gerçeğin Günlüğü
Gerçeğin Günlüğü’nü;
Twitter üzerinden takip etmek için buraya,
Bluesky üzerinden takip etmek için buraya,
Facebook üzerinden takip etmek için buraya,
Blogun Telegram kanalını takip etmek için ise bu bağlantıya tıklayınız.
0 Responses to Thiago Ávila’dan mektup var